
Şehrin dışında başka bir telaş yaşanıyormuş. Direniş askerleri seyyar karargahlarını toparlarken; dedemin gözü şehir yolundaymış. Aztekli’yi görmek için dürbüne başvurmuş ama onu görememiş. Jean Baptiste, Reis Salyangözü ile birlikte dedemin yanına gelmiş. Onlar da Aztekli’nin dönmemiş olmasından dolayı üzgünmüş. Malahida, çadırların arasında gezip askerlerin çalışmasını kontrol ediyormuş. Buffalo Joe arkasını dönüp Malahida’ya bakmış. Askerlerle konuşan Malahida, bir anlığına kafasını dedeme çevirmiş ve göz göze gelmişler. Dedem, Jean Baptiste ile Reis’in yanından ayrılıp Malahida’ya doğru yürümeye başlamış. Malahida, dedemi gördüğü halde askerlerle konuşmaya devam etmiş.
BUFFALO JOE: Yerinize dönmenizi istiyorum.
LİDER MALAHİDA: Ne diyorsun ihtiyar? Anlamıyorum.
BUFFALO JOE: Nereden geldiyseniz oraya dönün diyorum. Kral Pedro öldü. Otorite kaybından yararlanarak gücünüzü toparlayabilir, amacınıza ulaşabilirsiniz. Devrim için kan dökülmesi şarttır. O kan, sabaha karşı döküldü.
LİDER MALAHİDA: Yardımına ihtiyacım var. Bilge bir insana ihtiyacım var ihtiyar.
BUFFALO JOE: Korkma evlat. Başarmak, her zaman hedeflediğin sonuca ulaştığında gerçekleşmez. Hedeflerinden uzak kalmış olman, o hedeflerden ileride olmadığını göstermez. Sen zaten başardın. Tüm başarısızlıklarına rağmen başarmaya devam edeceğinden de eminim.
Bu konuşmanın ardından Lider Malahida, askerlerine hızlanmalarını söylemiş. Buffalo Joe, Jean Baptiste ile Reis Salyangözü’nün yanına gitmiş ve “Biz kalıyoruz Reis. Aztekli dönene kadar buradayız.” demiş. Bu karar, dedemi tanıyan Reis’i şaşırtmamış. Çantası sırtında olan Jean Baptiste, dedem ve Reis ile vedalaştıktan sonra Malahida’nın yanına gidip direniş hizmetine girmiş. Kral Pedro’nun ölü bedenini keçeye sarıp bir atın sırtına yükledikten sonra toparlanma sürecini tamamlayan kafile, Lider Malahida önderliğinde dönüş yoluna çıkmış.
Dedem ile Reis Salyangözü yine baş başa kalmışlar. Dün gece konakladıkları yerden biraz uzaklaşıp, şehri görebilecekleri bir yerde beklemeye başlamışlar. Buffalo Joe, heybeden dürbünü çıkarıp şehri gözetlemeye koyulmuş. Uzun süredir sessiz kalan Reis Salyangözü ise konuşmaya başlamış:
“Bugünün hangi gün olduğu kimsenin umurunda değil. Aslında benim de pek umurumda değil. Ama insan yine de bir.. Ne bileyim bir, şey ediyor. Hoş, insan da değilim gerçi. Ama bunun için insan olmaya gerek yok sanırım. Düşünen, konuşan bir salyangozum sonuçta. Bazen ciddi ciddi düşünüyorum. Biz ne yapıyoruz? Neredeyiz? Nereye gidiyoruz? Buraya nasıl geldik? Sonra sorularımın içinde kayboluyorum. Kendi yarattığım sorulara kendim cevap bulmaya çalışıyorum. Halbuki diyorum, kendime bunları sormasam, cevaplamam da gerekmez. Ama öyle de olmuyor işte. Sorgulamak istiyor düşünen tarafım. Bazı kapılar bir kere açıldı mı, kapanmıyor. Farkındalıklarımın kölesi oldum Joe. Hani bazen kabuğuma çekilmiş görüyorsunuz ya beni; işte o zamanlar kendi yarattığım kısır döngünün içindeyim aslında.”
Buffalo Joe, Reis’e dönüp “Bugünün senin için önemi ne?” diye sormuş. O sırada bir tırtıl gören Reis Salyangözü ona doğru gitmeye başlamış ve dedemin sorusunu cevaplamamış bile. Bugün, Reis Salyangözü’nün doğum günüymüş.