1.5 KIRMIZI KAPÜŞONLU ADAM

Başarısız soygun girişimi başarılı bir hayatta kalma savaşına dönünce ne yapacağını şaşıran Buffalo Joe ile Reis Kartal Gözü, köpeklerin havlama sesiyle kendilerine gelmişler. Kendilerine geldiklerinde Reis yine dilinin tutulduğunu fark etmiş ve el-kol yaparak iniltiler çıkarmaya başlamış. Zaten yarası olan Reis bir de dilsiz kalınca iyice huysuzlaşmış. Dedem oradan acilen ayrılmaları gerektiğini, öldürdükleri adamın mutlaka bulunacağı için onları burada kimsenin görmemesi gerektiğini söylemiş. At galerisi zaten şehrin çıkışında bir yerlerde olduğu için, gece vakti yürüyerek şehirden uzaklaşmaları çok da zor olmazmış. Koruluktan çıkmışlar. Reis sendeliyormuş. Dedem Reis’in koluna girmiş. Ay ışığının aydınlattığı toprak yolda şehrin çıkışına doğru yürümeye başlamışlar.Bir anda Kırmızı Kapüşonlu Adam çıkmış önlerine. Kendisini takip etmelerini söylemiş. Dedem Reis’e bakmış. Reis konuşamadığı için bir şey diyememiş. Adam birkaç adım yürüdükten sonra arkasını dönüp bakmış. Dedem adamın suratını dumanlar içinde görmüş ve Reis’i de taşıyarak adama doğru yürümeye başlamış. Adam daha yavaş adımlarla ilerlemeye devam etmiş. Bir süre yürüyüp çalılıkların arasından dar bir yola girmişler. Kanaması dursa da ağrısı durmayan Reis, son gücüyle dedemi yumruklayarak kendini iyi hissetmediğini anlatmaya çalışmış. Dedem adama “ Yakari! “ diye seslenince adam kendisine seslenildiğini anlayarak dönüp dedemlerin yanına gelmiş. Dedem Reis’i yatırmış. Adam Reis’e biraz su vermiş. Dedem o sırada Reis’in yarasını inceliyormuş. Daha önce hiç görmediği bir yaraymış ve müdahale etmek için belimden ne çıkarayım diye düşünmeye başlamış. Reis’in yarasını gören adam “Suikastçılar…” demiş ve yaraya dokunmak için elini uzatan dedemin elini tutmuş. Orada ufak bir romantizm ortamı oluşmuş, dedem de huylanıp elini bir anda çekmiş. Dedem tercihlere saygı duyarmış ama kendi tercihi netmiş. Adamla birlikte Reis’in koluna girmişler ve gidecekleri yere kadar Reis’i taşımışlar. Adam hemen Reis’i bir hasıra yatırmış ve tedavi gereçlerini çıkarmaya başlamış. Meğer suikastçiler, kullandıkları bıçakların üstüne zehir sürerlermiş. Kendileri ölse dahi bıçak darbesini vurduklarında öldürmek istedikleri kişiyi öldürmek için böyle bir yöntemleri varmış. Kırmızı Kapüşonlu Adam da bunu biliyormuş. Daha önce tezgahtarın da söylediği gibi, dedemler orada yalnız değillermiş. Onlar gibi dünyanın farklı yerlerinden bir anda kendisini Anadolu’da bulan birçok insan olmuş. O dönemde Anadolu’nun kapıları açılmazmış. Ama bütün kapılar Anadolu’ya açılırmış. Nedeni bilinmeyen bir şekilde Afrikalı, Güney Amerikalı, Asyalı, Rusyalı, Prusyalı, Botafogolu, Praglı bir sürü insan bulundukları yerden Anadolu topraklarına fiziksel sıçrama gerçekleştirmişler.

Kırmızı Kapüşonlu Adam bir su bardağından 2-3 yemek kaşığı fazla un, bir su bardağı süt, bir su bardağı şeker, yaklaşık 50 gram kakao, 3 yumurta, bir paket kabartma tozu ve bir çay bardağı sıvı yağı tezgaha koymuş. Önce 3 yumurtayla bir su bardağı şekeri iyice köpürünceye kadar çırpmış. Sonra üzerine süt ve kakao ekleyip iyice homojenleşene kadar çırpmaya devam etmiş. Dedem, adama “Vanilini unuttun.” demiş. Kırmızı kapüşonlu adam, cebinden vanilin çıkarmış ve karışıma koyup bir süre daha çırpmış. Hazırladığı karışımdan bir su bardağı kadarını, başka bardak kirletmemek için sütü koyduğu bardağa geri koymuş. Kapta kalan karışımın üzerine unu eleyip koyduktan sonra kabartma tozunu da koyup bir kez daha iyice homojenleşip kek hamuru kıvamına gelene kadar karıştırmaya devam etmiş. Yaptığı karışımı bir kek kalıbına dökerek çamurdan yaptığı ufak şöminesinin içine koymuş. Yarım saat kadar 180 derecede pişirdikten sonra 5 dakika da ateşi düşürüp beklemiş. Pişen keki ateşten çıkartıp sivri çubuklarla delmeye başlamış. Delme işlemini yaparken ayırdığı bir bardaklık karışımı ateşte ısınsın diye şöminenin içine koymuş. Islak kek yapmanın püf noktası; kekin sosunu emmesi için döktüğümüz sosun da en azından ılık olmasıymış. Bunu bilen Kırmızı Kapüşonlu Adam, delme işlemi bittikten sonra bardaktaki karışımı keke yavaşça dökmüş ama bardağın dibinde azıcık bırakmış. Onu da Reis’in yarasına sürmüş. Reis iyileşmiş, keki yemişler ama Reis’in dili bunlara rağmen çözülmemiş.

Reis, en azından ölümden kurtulduğu için biraz daha mutluymuş. Kırmızı Kapüşonlu Adam dedemlerin dilinde konuşmaya başlayınca dedemin küçük tansiyonu 19’a fırlamış. Adam da dedemi sakinleştirmek için özel harman Afyon çayından dedeme vermiş. Çaydan birkaç yudum alan dedem sakinleşmiş. O sıralar Merkür retroymuş, sağlığa dikkat etmek lazımmış. Kırmızı Kapüşonlu Adam kapüşonunu kaldırmış. Dedem gözlerine inanamamış. Adam; dedemin yıllar önce Meksika’da tanıştığı, burada olmalarına sebep olan Aztekli’ymiş.

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑