2.3 NACHO’NUN HEYBESİ

Sabahın ilk ışıklarında köyden ayrılıp kuzeye doğru yol alan Buffalo Joe, Reis ve Aztekli bir süre sonra nehir kenarında mola vermişler. Salyangözü, nehrin üstünde duran bir dala tırmanarak uzaklara bakmış. Özel yeteneğini kullanarak arkalarında bıraktıkları köylerine, evine doğru yakınlaştırmış gözlerini. Köydeki bir hareketlilik varmış. Atlarını hazırlayan köylüleri görünce peşlerine düşeceklerini anlamış. Dedeme dönüp “Bizi yakalamaya gelecekler. Hızlı hareket etmeliyiz.” demiş. Dedem, yorgun ve yaşlı atına bakmış. Tek ata iki insan ve bir salyangoz olarak bindikleri için kaçma şansları çok düşükmüş. Salyangözü kafasında bir plan yapmış ve planını anlatmaya başlamış:

“Kuzeylilerin ilk köyü nehrin kıvrıldığı yerde. Nehri kıvrıldığı yere kadar takip edersek ilk hedefimize ulaşabileceğiz. Nehrin akıntı yönü de bizim gideceğimiz yönde. Ben suda yaşayabildiğim için kendimi nehrin akıntısına bırakayım. Böylece hem bir yükten kurtulmuş olursunuz hem de sizden önce oraya varacağım için; bir ön araştırma yaparım. Salyangoz olduğum için de rahatlıkla ajanlık yapabilirim. Gün batımında köyün güney girişinde sizi bekleyeceğim. Eğer bugün köye varamazsanız yarın gün doğumunda ve gün batımında aynı yerde sizi beklerim. Gitmeden önce Nacho’nun heybesini kullanarak size özel yeteneğimi bırakayım. Böylece size ne kadar yaklaştıklarını, nereden geleceklerini daha önce görürsünüz. Bu avantajla da onları rahatlıkla atlatabilirsiniz.”

Nacho’nun heybesi nadide bir heybeymiş. Özelliği ise bir canlıda var olan özel yeteneği özümseyip onu başkalarının kullanmasını sağlamakmış. Özel yeteneği özümsenen kişi, o özel yeteneğini kaybediyormuş ama heybe ona rastgele bir özel yetenek veriyormuş. Yalnız heybenin verdiği yeni özel yetenek, ortaya çıkana kadar bilinmiyormuş. Yani özel yeteneği değişen kişi, değişen yeteneğini keşfetmeden kullanamıyormuş.

Dedem: “Reis estağfurullah. Sen bize yük olmuyorsun.” diyerek gülümsemiş. “Planını beğendim. Sen yanımızda olsan da özel yeteneğini kullanarak onları atlatırız. Burada biraz kendi götünü kurtarma çabası sezmedim değil. Ya da salyangoza dönüştükten sonra mevcut özel yeteneğinin çok bir manası olmayacağını düşündün de bahane mi uyduruyorsun, bilmiyorum. Ancak plan güzel. Bizden önce oraya varırsan yeni düşmanımızdan da bir adım önde olacağız. Bir an önce şu değişimi yapalım ve yollarımızı kısa süreliğine ayıralım.” diye karşılık vermiş Reis’in anlattıklarına.

Aztekli, Reis’i daldan almış ve dedemin yanına getirmiş. Dedem atın eyerinden Nacho’nun heybesini almış. Belinden bir Hollanda mantarı çıkarıp ezmiş ve nehrin suyundan bir avuç alarak ezilmiş mantarı bir merhem kıvamına getirmiş. Salyangözü’nün kabuğunu merhemle sıvamış. Heybeyi tamamen nehre sokup çıkarmış. Ufak bir ateş yakıp ıslak heybenin altını ateşte ısıtmış. Salyangözü’nü heybeye atmış ve heybeyi ateşin kenarına bırakmış. Aztekli bir sigara sarıp dedeme uzatmış. Dedem, yanan ateşten sigarasını yakmış. Heybe hareketlenmeye başlamış. Yerle temasını kesip ateşin üstünde durmuş. Dedemin sigarası bitmiş ve heybe kendini dedemin yanına yavaşça bırakmış. Dedem heybenin içinden Reis Salyangözü’nü almış. Salyangözü ile vedalaşıp onu nehre bırakmış. Tam heybenin içinde ne olduğuna bakacakken Aztekli acı içinde bağırmaya başlamış. Aztekli’yi yılan ısırmış.

Değerlendirme: 1 / 10.
Gösterilecek yorum yok.

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑